COVID-19, havayolu endüstrisi ve havacılık sigorta piyasası
Tüm dünya COVID-19 salgınının sağlık ve ekonomi alanlarında yarattığı krizle mücadele ediyor. COVID-19 salgınının yol açtığı kapsamlı seyahat kısıtlamaları havayolu endüstrisi ve ortakları için zorlu bir ortam yaratırken sigorta piyasasındaki mevcut sertleşme koşullarını daha da karmaşık hale getiriyor.
Bu makalede havayolu endüstrisi ve havacılık sigorta piyasası ile ilgili en sık sorulan soruları sıraladık, cevaplamaya çalıştık.
COVID-19'un havayolu endüstrisi için olası sonuçları neler olabilir?
Kısa vadeli olarak likidite üzerine etkileri olacağını söyleyebiliriz:
- Operasyonlarda önemli ölçüde azalma veya tamamen durma
- Gelirlerde azalma
- Sigorta primi ödeme gecikmeleri
Uzun vadeli etkiler:
- Uçakların uzun bir süre yerde kalması
- Havayolu şirketlerinin iflası
- Kiralanan uçakların havayolu şirketlerine maddi zararlar vermesi olarak sıralanabilir.
Havacılık sektörüne sigortalama yapan şirketler havayollarının karşı karşıya olduğu durumun ciddiyetini anlıyor mu?
Sigorta şirketleri durumun ciddiyetini anlıyorlar. Ancak, havayolu endüstrisi söz konusu olduğunda, bir havayolunun karşı karşıya olduğu maliyetlerin büyük bir kısmının:
- Yakıt
- Personel maliyetleri
- Kiralama maliyetleri ve amortisman
- Bakım
- Havaalanı ve diğer servis sağlayıcı ücretlerini kapsadığını unutmamak gerekir.
Çoğu durumda, bu konular bir havayolu şirketinin maliyetinin %80'inden fazlasını oluşturuyor ve havayolu şirketleri maliyetleri şu şekilde önceliklendiriyor:
- Kar etmeyen güzergahlara uçuşları durdurulması ve yakıt kullanımını azaltılması (petrol fiyatlarının tüm zamanların en düşük seviyesinde olmasına rağmen)
- Personel maliyetlerinin düşürülmesi – (birçok havayolu şirketi maaş kesintilerinden personel iznine kadar çeşitli adımlar attı)
- Kirama şirketlerinden ödeme taahhütlerini hafifletmelerinin istenmesi
- Kullanılmayan uçakların korunması ve kullanımdan kaldırılması ile bakım maliyetlerinin düşürülmesi, ayrıca yeni uçak siparişlerinin ertelenmesi ve / veya iptali
- Havaalanı ve servis sağlayıcı ücretleri için ertelenmiş ödemelerin alınması
Sigorta şirketleri likidite üzerine odaklanılmasını anlıyor ve bir noktaya kadar prim taksit ödemelerinin ertelenmesi ya da kolaylaştırılması için destek oluyor. Düzenleyici kurumlar ve derecelendirme kuruluşları, sigorta şirketlerinin finansal durumu, nakit rezervlerini daha dikkatli bir şekilde gözden geçiriyorlar ve güvenlik notu düşük olan şirketleri ayrıca değerlendiriyorlar.
Havacılık sigorta pazarı neden havayollarına prim ödemelerinde yardım etmeden önce bu kadar çok soru soruyor?
Sigorta şirketleri, karşılaştıkları risk faktörlerinin etkisini analiz etmek için prim ödeme koşullarını ayarlama konusunda isteksiz davranabilirler. Değerlendirme süreci, poliçe dönemindeki aşamayı ve ayrıca tahsil edilen prime karşı geçmişteki ve mevcut talep hacmini dikkate alır. Her ülke (ve havayolu şirketi) için farklı uygulamalar olduğunu söylemek gerekir. Her havayolu farklı operasyonel gerekliliklere ve farklı bir likidite pozisyonuna sahip. Havayollarına sigortalama yapan sigorta şirketleri, artan kredi riski ve borçlarla karşı karşıya kalabilecekleri bir durumu en aza indirmek için sıkı analizler yapmakla yükümlüdürler. Bu nedenle, karar verme süreçlerinde sigortalanacak havayolu şirketinin ayrıntılı operasyonel ve risk bilgilerinin ele alınması gerekir.
Havacılık sigortası pazarı COVID-19'dan nasıl etkilenebilir?
Sigorta şirketlerinin prim likiditesinde önemli bir azalma ve düşük bir gelir görmesi muhtemel (en önemlisi, havayollarının hızlı bir prim indirimi çözümü beklediği politikanın sona erme süresinde).
- Sorumluluk primindeki düzenlemeler, yolcu sayıları ve döngülerindeki önemli düşüş nedeniyle yapılır.
- Uçakların yerde kalması, uçak gövdesi primini azaltır.
- Ayarlanabilir poliçeleri olmayan veya 'uçak başına' sorumluluk oranlarına sahip havayolları için mevduat / taksitlerdeki indirimleri brokerler ile müzakere edilebilir.
IATA, yolcu talebinde %48'lik bir düşüş öngördü ve bu da havayolu primlerinde önemli bir eksikliğe neden olabilir.
Willis Towers Watson mevcut durumda nasıl bir destek verebilir?
Willis Towers Watson’ın Havacılık Sigortaları ekibi, tüm bu zorluklara karşı havayolu şirketlerini desteklemeye çalışıyor. Havayolu şirketlerine en uygun çözümleri sağlamak için müşterilerimize özel eylem planları formüle ediyor.
Willis Towers Watson Havacılık Sigortaları Eylem Planı ile değişen risklerin etkisini analiz ediyor ve yönetiyor:
- Poliçe döneminin geri kalanı için yolcu, trafik ve riske maruz kalma verilerinin etkisini gözden geçirmek,
- Müşterilerimizin durumunu ve risk maruziyetindeki düşüşleri sigorta şirketlerine düzenli, net mesajlarla iletmek
- Pro-aktif nakit akışı yönetimi amacıyla; prim taksit erteleme, prim taksit yeniden yapılandırma, erken düzenlemeler, stok krediler ve benzeri çözümler için sigorta şirketleri ile müzakere sürecini yönetmek gibi konularda destek oluyoruz.
Pazar içgörülerinin paylaşımı:
- Kriz sürecinde sigorta şirketlerinin tutumlarını belirlemek için birlikte çalışıyor,
- Ortak müşterilerimizi desteklemek için poliçe düzenlemenin yeni yollarını keşfediyor,
- Güncel piyasa bilgilerini düzenli bir şekilde paylaşıyoruz.
Yenileme seçeneklerinin ve stratejisinin değerlendirilmesi:
- Müşterilerimizi iş sürekliliği ve kriz yönetimi danışmanlarımıza yönlendiriyor,
- Müşterilerimizi, müşterilere yönelik teknolojilerimizi kullanmalarını tavsiye ediyor – (örn: Risk Intelligence Central)
- Havacılık sektörüne girmek için yeni sigorta şirketlerini teşvik ediyoruz.
COVID-19 ve SARS: Bize neler öğretti? COVID-19 ve SARS arasında havacılık sigorta şirketlerini endişelendiren benzerlikler var mı?
2002'de yaşanan SARS salgını, sigorta primlerinin 2000 -2001 yılları arasında var olan prim seviyelerinin 4 ila 5 katı arttığı 11 Eylül'ün etkilerinden kısa bir süre sonra ortaya çıktı.
SARS salgını nispeten daha kısa ömürlü (Kasım 2002- Temmuz 2003) olsa da yeni bir olay olduğu için, Çin, Hong Kong ve Vietnam ve bölgenin geri kalanı üzerinde bir "dalgalanma etkisi" yarattı, COVID 19 gibi küresel bir pandemi olarak algılanmadı.
SARS Havacılık endüstrisi sigorta piyasasını nasıl etkiledi?
O dönemde sigorta şirketleri, yaklaşık 4,25 milyar dolarlık küresel prim tabanı ile benzeri görülmemiş bir kârlılığın tadını çıkarıyorlardı.
Bununla birlikte, dünyadaki birçok havayolu şirketinin bilet ek ücretleriyle yolculara artan sigorta maliyetlerini yansıttığını, diğer bir deyişle havayolu şirketlerinin bu prim yükünü tamamen kendi başlarına çekmediklerini belirtmek oldukça önemli.
Ayrıca, 2002 yılında
- Sigorta şirketleri 3,75 milyar USD prim, 1,1 milyar USD tutarında ki alacaklar (kayıp oranı %29) avantajına sahipti ve
- 2002 yılındaki primler bir önceki döneme göre yaklaşık %20 azalmış olsa da havayolu şirketleri sigorta ek ücretlerini almaya devam etti.
- Asya havayolu endüstrisi için SARS’ın etkisi oldukça yıkıcıydı. Daha da kötüsü, 11 Eylül'den sonra yaşanan uluslararası seyahat üzerindeki derin etkinin, uluslararası terörizm ve jeopolitik çatışmaların dünyaya getirdiği belirsizlikten kısa süre sonra yaşanması oldu.
Büyük brokerlik şirketleri tarafından yönetilen uluslararası havacılık sigortası topluluğu, sadece sorun yaşayan havayolu şirketleri için değil sigorta şirketleri için de destek adımları attı:
- 11 Eylül'den sonraki tepkinin alıcılar tarafından çok aşırı algılanmış olabileceğini fark edildi.
- 2002 yılı için çok olumlu bir nakit bakiyesi vardı ve bu da nakit akışı açısından bazı yardımlar sunmalarına olanak sağladı.
- Sektöre, düşük risklere dayalı daha az bir ödeme tutarını geçici olarak kabul etmeye hazır oldukları gösterildi.
Pek çok havayolu şirketi, endüstrinin ihtiyaçlarına bu kadar hızlı ve cömertçe yanıt verdiği için sigorta camiasına minnettardı. Ancak, SARS ortadan kaybolduktan ve sigorta şirketleri olumsuz yönde etkilenmediğinde küresel seyahat çok hızlı bir şekilde toparlandığından SARS salgını “keskin bir “V ”ye benziyordu.
Neden sigorta şirketleri 2003'tekiyle aynı türden bir prim düşürme çözümü sunmuyor?
COVID-19 nakit akışında çok daha ciddi bir sorun yaratmış olsa da ortak müşterilerimiz için acil bir finansal rahatlama sağlamak için çeşitli prim taksit çözümleri, peşin kredi fırsatlarını tartışmaya başladık. Bu tür önlemler için her riskin uygunluğu, geçmiş ve mevcut hasarlar, kredi riski, ilişki ve geçmiş ödeme kaydına bağlı olarak ayrı ayrı bakılması gerekiyor.
Havacılık sigorta piyasası bir yıl daha zarar görürse ne olur?
Aşağıda sıralanan nedenler yüzünden başka bir zarar verme yılı olabilir:
- Uçuşların durması
- Hasar taleplerinin karşılanmaması
- Sürdürülebilir olmayan prim seviyeleri, kapasitede dramatik bir düşüşe neden olur.
Bu hem sigorta hem de havayolu şirketlerini sigorta maliyetlerine ilişkin mevcut durumdan çok daha ciddi bir şekilde etkileyebilecek bir senaryodur.
Bu durumlardan herhangi biri (veya bunların bir kombinasyonu) göz önüne alındığında, sigorta şirketlerinin yılın son kısmında prim oran artışları için zorlanması muhtemeldir. Buradaki soru, bu ek maliyetleri ek ücretler şeklinde (11 Eylül'den sonra olduğu gibi) yansıtmak için yeterli yolcu trafiğinin olup olmayacağıdır.
Sigorta şirketi yönetimleri, geçtiğimiz yıl prim iyileştirme eğilimine rağmen havacılığın öngörülemezlik ve düşük getiriler piyasası olmaya devam ettiği ve bu nedenle sınıftan kısmen veya tamamen çıkmaya karar verebileceği sonucuna varıyor.